Anasayfa
Torba yasaya hayır!
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Marmara Bölge Temsilciler Kurulu Toplantısı’na katılan DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi torba yasasının önce çuval daha sonra harar olduğunu söyleyerek, bu yasa ile emeğe en büyük saldırının gerçekleştiğini söyledi.
24 Ocak 2011 Pazartesi 15:41
H. Gül KOLAYLI
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Marmara Bölge Temsilciler Kurulu Toplantısı gerçekleştirildi. BAOB Yerleşkesi Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantıya DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi’nin yanı sıra DİSK Güney Marmara Bölge Temsilcisi Ayhan Ekinci ile çok sayıda sendika başkanı ve başkanı ve yöneticisi ile işyeri temsilcileri katıldı. Toplantıda konuşan DİKS Genel Başkanı Süleyman Çelebi torba yasayı şiddetle eleştirdi ve “Bir uzun yürüyüşe başladık” diyerek başladığı konuşmasında, emekçilere yönelik saldırıların ağırlaştığı, emekçi hak gaspının yoğunlaştığı bir dönemden geçtiklerini bildirdi. Trakya, Konya, Gaziantep, Adana, Kocaeli ve İzmir’den sonra Bursa’da bölge toplantısı yaptıklarını bildiren Süleyman Çelebi, konuşmasını üç ana başlık üzerinden gerçekleştirdi.
Başkan Çelebi, bölge toplantılarının neden yapıldığı konusunda şu bilgileri verdi:
“Tabanımızı hem bilgilendirmek, hem de eylemliliğe yönlendirmek için! Türkiye’de emeğe yönelik saldırılar çok artmıştır. Torba yasa önümüzdeki hafta mecliste olacak. Diğer emek örgütlerine de çağrı yaptık. Türkiye çapında eylemlilik kararı alınmıştır. 1 Mayıs’tan sonra ilk kez Taksim’e çıktık, Şişli’den Taksim’e yürüdük, ama basında yer almadı! Gebze’de, Kocaeli’nde işçiler 16.00’da görev bıraktılar… Yoğun bir süreç yaşıyoruz.”
DİSK İŞÇİSİ DEMOKRASİNİN BEKÇİSİ
Torba yasaya neden karşı olduklarını açıklayan Çelebi;
“Torba yasasında vergi, öğrenci affı gibi yasalar sadece 22 maddeydi. Daha sonra torba önce çuval, sonra da harar oldu. Kaygılarımız büyüyor. Bu iktidar kadar torba yasayı kötüye kullanan bir yönetim daha olmamıştır. Bu torbanın içerisine girmeyen kalmadı. Bizim mevzuatımızdan başka çok önemli temel konular da girdi. Bu torbayı başımıza örmek isteyenlere mücadele edeceğiz. DİSK’in işçisi demokrasinin bekçisi olmuştur. Verdiğiniz mücadele için sizi kutluyorum. Boyun eğmediğiniz, diz çökmediğiniz için sizi kutluyorum…
Biz kendimize zulmetmek için meydanlarda değiliz. Ama şu cümleyi özellikle kullandım. Bu saldırıya ses çıkartmayan, bu saldırıya teslim olan, bu saldırıda suskun kalanlar, işçi sınıfına hesap verecektir. Biz Başbakan’a mektup yazarız, bizi dinler, diyenler yanıldılar. Başbakan bu mektuplara hiç yanıt vermedi… Çünkü Başbakan, neoliberal politikaların uygulayıcısı, yeni dünya düzeninin en önemli Başkanıdır. Nedir bizim vermemiz gereken mücadele… Çalışıyor, sendikalı, örgütlü olabilirsiniz. Bu mücadeleyi vermezseniz, çocuklarınıza, geleceğinize ihanet edersiniz. Biz doğru mücadele etmezsek sınıfa ihanet ederiz” diye konuştu.
ESNEK ÇALIŞMAYA HAYIR!
Torba yasayla getirilmek istenenlerin özünün esnek çalışmak olduğunu belirten DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sanayide, üretimde patlama mı oldu da, eve iş verilecek. Burada işçinin, istenildiği zaman 2, 3 saat çalıştırılmasının altyapısı hazırlanıyor. Primler cepten ödenecek. Bu mevcut çalışma düzenini tehdit etti gibi işsizlere de kölelik düzeni getirmektedir. Yaygın stajyer uygulaması 20 kişilik işyerlerinden 5 kişilik işyerlerine çekiliyor. Çocuk işçiliğin ücreti ise 219 liradan 43 liraya indiriliyor. Bu işin vicdansızlığı, vahşeti, buraya kadar inmiştir. Genç bedenler kurban edilmek, yok edilmek istenmektedir. Türkiye’nin işçi sağlığı ve güvenliği konularında ne kadar geride olduğu ortadayken, bu uygulama kabul edilemez.
Boşta milyonlarca kişi var… Devletin resmi işsizleri 2 milyon 900 bin! Bize göre ise, 5 milyon 300 bin… 25 yaşın altındakilerin deneme süresi iki aydan dört aya çıkartılıyor… Dörder ay çalıştırıp sigortalı yapmadan gönderilecekler. Bir diğer önemli konu ise, 18 yaş altındakilere yönelik… 16 yaş gurubunun asgari ücreti 509 liraydı. Şimdi bu yaş grubu 18’e çekerek, gençleri en düşük asgari ücretle çalıştırma yaygınlaştırılıyor.
Yerel yönetimlerin norm kadrolu 55 bin işçisi kamu kurumlarına zorunlu olarak gönderilecek, gitmeyenlerin iş akdi 5 günde fesih edilecek.”
İŞSİZLİK FONU
İşsizlik Fonunun da torba yasanın içerisine konduğunu ve fonu sermayenin emrine sunduğunu öne süren Başkan Çelebi sözlerini şöyle sürdürdü:
“Torba Yasa işsizlik sigortası fonunu da sermayenin emrine sunuyor. İşsizlik fonunda bugüne kadar 59 milyar lira toplanmıştır. 14.5 milyar lira harcandı. 3,5 milyar lira ödendi. 11,5 milyar lira ise yol, GAP adı altında sermayeye kaynak olarak aktarıldı.
Aralık ayı itibarıyla 170 bin işsize 69 milyon lira ödenmişken, her ay işverenlere 450 milyon kaynak aktarılmış… Bu kaynak Türkiye’deki 5 milyon işsiz, aç insana ayrılabilirdi.
Hükümet işsizlik sigortası yardımını sermayenin emrine vermektedir. Oysa bu ülkede yaşayan insanların çoğunluğu açlık sınırıyla karşı karşıya bulunuyor. Başbakan Türkiye’nin dünyanın gelişmiş 17. Ekonomisi olduğunu söyleyerek öğünüyor…
TÜİK rakamlarına göre yoksulluk sınırı 3 bin lira, açlık sınırı ise 900! Asgari ücret 600 lira! Toplumun yarısı açlık sınırının altında yaşıyor. Kimler büyüyor. Yine devletin rakamlarından örnek verelim… İlk 500 firma karını yüzde 83 katlamış. 13 olan dolar milyarderinin sayısı 28’e çıkmış… Büyüyen Türkiye bu!...
Şimdi de işçinin işsizlik sigortasına göz dikilmiş! Kriz yandaşları teğet geçmiş, ama çalışanları delip geçmiştir.”
MEYDANLARDAYIZ…
Torba yasaya karşı olduklarını bildiren Süleyman Çelebi şu açıklamayı yaptı:
“Bu süreçte hak gasplarına karşı duruşlarımızı daha etkin kılacağız. Sırada bölgesel asgari ücret var. Eğer ses veremezsek, asgari ücretin seçimlerden sonra kaldırılması gündemde. Bu saldırıya karşı direnmelidir. DİSK olarak bu anlamda sorumluluğumuzun bilincindeyiz, sokaklarda, her alanda mücadele edeceğiz. Kıdem tazminatının da seçim sonrasında kaldırılması gündemde. Biz bu vurgun, kapkaç yasasına karşıyız. Sokaklardayız, Eylemdeyiz. Bu konu DİSK’e ihale edildi derdinde de değiliz. !
1980 yılında nüfus 42 milyondu. Sendikalı işçi sayısı ise 2,5 milyon… Şimdi nüfus 74 milyon, sendikalı sayısı 765 bin! Dünyanın hiçbir yerinde işçi sendika için notere gitmez, yüzde 10 baraj, yüzde 50 artı 1 işletme barajı olmaz!
Bursa mutabakatı vardı, iki yıl oyaladılar… Bolu’da T. İş, Hak İş, DİSK ve Bakan katıldı. Belli bir noktaya gelinildi. Noter kaldırıldı, baraj binde 5’e çekildi. İşçi temsilcisine çalışma güvencesi de dahil bir dizi düzenleme yapıldı. Türk İş tamam dedi, tam imza aşamasındayken, Türk İş kaytardı. Mutabakat imzalanmadı, oysa imzalansaydı, ibraz nefes alınacaktı…
Açlık sınırı 900, Asgari ücret 600 Lira… Türk İş ne yaptı, muhalefet şerhi koydu. Muhalefet, adam gibi tepki koymaktır. Bu konuyu yargıya taşıyoruz. Ayrıca, alanlarda da asgari ücret konusunu sürekli gündeme getireceğiz. 12 ay boyunca gündemimizden düşmeyecek…
Diğer konumuz ise sendikalar yasası işçi sınıfının deli gömleğidir, 27 yıldır bunun içindeyiz. Her yıl İLO, Avrupa Birliği gündeme getiriyor, ama hiçbir şey değişmiyor. 12 Eylül faşizminden hesap soracağız, diyorlar. 12 Eylül’ün gerçek ürünü olan Sendikalar Yasası ile niye hesaplaşılmıyor…”
GÜÇBİRLİĞİ ŞART!
Emekçilerin dayanışma içerisinde olmalarının şart olduğunu bildiren Çelebi,
“Emekçi gözlüğü ile bakan herkesin bir arada olması gerekiyor. Duyarlılık belli, bölgesel işbirliklerini de çok önemsiyoruz. Açık yüreklilikle ifade ediyorum. Ülkede demokrasiden, barıştan yana olan herkesin bir arada olması gerekiyor. Türkiye’de bir kuşatılmışlık, sinmişlik var… Türk İş de, torba yasadan memnun değil. Öne geçsinler, biz arkada durmaya razıyız… Yeter ki, duyarlılık göstersinler, sürecin aşılmasına katkıda bulunsunlar. Türk İş Taksim eylemine katıldı, bizim için çok anlamlıydı, emek hareketinin bu süreçte etkili iradesine açığız. Sokaklarda olacağız, ant içtik… Bu hareketliliğimiz, başta CHP olmak üzere muhalefet partilerini de etkileyecektir. Onlar da bunun hesabını veremezler. Sendikal hareket de bu ihanetin hesabını veremez…
Bu konuda, Türk İş’e, Hak İş’e, TMMOB’a, TTB’ye demokrasiden yana tüm güçlere ortak hareket çağrısı yaptık. Biz geride dururuz… Yeter ki sınıfa ihanet edilmesin. Birlik olmaya sonuna kadar varız. Bu yasaya karşı birlik sağlamayanlar, sermaye ile kol kola girdiklerini ilan etsinler…
Bizim tek başımıza gücümüz yetmez, ne yapalım peki? Kış uykusuna mı yatalım? DİSK bu değil. Sonuna kadar direnmek namus borcumuzdur.” Dedi.
Toplantıda Konuşan DİSK Güney Marmara Temsilcisi Ayhan Barışıcı da Torba Yasa’ya karşı olduklarını bildirdi. Barışıcı “İşsizlerle birlikte işçi sınıfının sorunları da her geçen gün büyüyor. 12 Eylül’de referandumda temizlemek isteyenler, 12 Eylül’ün işçi sınıfı üzerinden yapıldığını yok sayıyorlar. İşçiler Örgütlü değil, çünkü işçi sendikaları devletin ve sermayenin kontrolünde. Sermaye üretim ve geçim araçlarını tekeline aldı. Temel sorun işsizliktir. Tunus’ta, Yunanistan’da ve diğer ayaklanmalar boyalı basın tarafından yolsuzluğa isyan olarak yorumlanıyor. Oysa bal gibi de işsizliğe isyandır. İşçi ve işsizlerin isyanıdır. İşsizlik en önemli sorundur. AKP’nin Ulusal istihdam stratejisi çalışmaları torba yasanın temel metnidir. Çünkü bu çalışmada, işsizlik istihdamın yüksek maliyeti, istihdam piyasasının katılığı gibi konular gündeme getirilmiştir. Torba yasadaki maddelerle her türlü esnek, kısmi çalışmanın önü açılmıştır. Bu işin sonu kölelik düzenidir. Buna karşı en önemli araç olan sendikaların da durumu ortadadır” dedi..
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Marmara Bölge Temsilciler Kurulu Toplantısı’na katılan DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi torba yasasının önce çuval daha sonra harar olduğunu söyleyerek, bu yasa ile emeğe en büyük saldırının gerçekleştiğini söyledi.
24 Ocak 2011 Pazartesi 15:41
H. Gül KOLAYLI
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Marmara Bölge Temsilciler Kurulu Toplantısı gerçekleştirildi. BAOB Yerleşkesi Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantıya DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi’nin yanı sıra DİSK Güney Marmara Bölge Temsilcisi Ayhan Ekinci ile çok sayıda sendika başkanı ve başkanı ve yöneticisi ile işyeri temsilcileri katıldı. Toplantıda konuşan DİKS Genel Başkanı Süleyman Çelebi torba yasayı şiddetle eleştirdi ve “Bir uzun yürüyüşe başladık” diyerek başladığı konuşmasında, emekçilere yönelik saldırıların ağırlaştığı, emekçi hak gaspının yoğunlaştığı bir dönemden geçtiklerini bildirdi. Trakya, Konya, Gaziantep, Adana, Kocaeli ve İzmir’den sonra Bursa’da bölge toplantısı yaptıklarını bildiren Süleyman Çelebi, konuşmasını üç ana başlık üzerinden gerçekleştirdi.
Başkan Çelebi, bölge toplantılarının neden yapıldığı konusunda şu bilgileri verdi:
“Tabanımızı hem bilgilendirmek, hem de eylemliliğe yönlendirmek için! Türkiye’de emeğe yönelik saldırılar çok artmıştır. Torba yasa önümüzdeki hafta mecliste olacak. Diğer emek örgütlerine de çağrı yaptık. Türkiye çapında eylemlilik kararı alınmıştır. 1 Mayıs’tan sonra ilk kez Taksim’e çıktık, Şişli’den Taksim’e yürüdük, ama basında yer almadı! Gebze’de, Kocaeli’nde işçiler 16.00’da görev bıraktılar… Yoğun bir süreç yaşıyoruz.”
DİSK İŞÇİSİ DEMOKRASİNİN BEKÇİSİ
Torba yasaya neden karşı olduklarını açıklayan Çelebi;
“Torba yasasında vergi, öğrenci affı gibi yasalar sadece 22 maddeydi. Daha sonra torba önce çuval, sonra da harar oldu. Kaygılarımız büyüyor. Bu iktidar kadar torba yasayı kötüye kullanan bir yönetim daha olmamıştır. Bu torbanın içerisine girmeyen kalmadı. Bizim mevzuatımızdan başka çok önemli temel konular da girdi. Bu torbayı başımıza örmek isteyenlere mücadele edeceğiz. DİSK’in işçisi demokrasinin bekçisi olmuştur. Verdiğiniz mücadele için sizi kutluyorum. Boyun eğmediğiniz, diz çökmediğiniz için sizi kutluyorum…
Biz kendimize zulmetmek için meydanlarda değiliz. Ama şu cümleyi özellikle kullandım. Bu saldırıya ses çıkartmayan, bu saldırıya teslim olan, bu saldırıda suskun kalanlar, işçi sınıfına hesap verecektir. Biz Başbakan’a mektup yazarız, bizi dinler, diyenler yanıldılar. Başbakan bu mektuplara hiç yanıt vermedi… Çünkü Başbakan, neoliberal politikaların uygulayıcısı, yeni dünya düzeninin en önemli Başkanıdır. Nedir bizim vermemiz gereken mücadele… Çalışıyor, sendikalı, örgütlü olabilirsiniz. Bu mücadeleyi vermezseniz, çocuklarınıza, geleceğinize ihanet edersiniz. Biz doğru mücadele etmezsek sınıfa ihanet ederiz” diye konuştu.
ESNEK ÇALIŞMAYA HAYIR!
Torba yasayla getirilmek istenenlerin özünün esnek çalışmak olduğunu belirten DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sanayide, üretimde patlama mı oldu da, eve iş verilecek. Burada işçinin, istenildiği zaman 2, 3 saat çalıştırılmasının altyapısı hazırlanıyor. Primler cepten ödenecek. Bu mevcut çalışma düzenini tehdit etti gibi işsizlere de kölelik düzeni getirmektedir. Yaygın stajyer uygulaması 20 kişilik işyerlerinden 5 kişilik işyerlerine çekiliyor. Çocuk işçiliğin ücreti ise 219 liradan 43 liraya indiriliyor. Bu işin vicdansızlığı, vahşeti, buraya kadar inmiştir. Genç bedenler kurban edilmek, yok edilmek istenmektedir. Türkiye’nin işçi sağlığı ve güvenliği konularında ne kadar geride olduğu ortadayken, bu uygulama kabul edilemez.
Boşta milyonlarca kişi var… Devletin resmi işsizleri 2 milyon 900 bin! Bize göre ise, 5 milyon 300 bin… 25 yaşın altındakilerin deneme süresi iki aydan dört aya çıkartılıyor… Dörder ay çalıştırıp sigortalı yapmadan gönderilecekler. Bir diğer önemli konu ise, 18 yaş altındakilere yönelik… 16 yaş gurubunun asgari ücreti 509 liraydı. Şimdi bu yaş grubu 18’e çekerek, gençleri en düşük asgari ücretle çalıştırma yaygınlaştırılıyor.
Yerel yönetimlerin norm kadrolu 55 bin işçisi kamu kurumlarına zorunlu olarak gönderilecek, gitmeyenlerin iş akdi 5 günde fesih edilecek.”
İŞSİZLİK FONU
İşsizlik Fonunun da torba yasanın içerisine konduğunu ve fonu sermayenin emrine sunduğunu öne süren Başkan Çelebi sözlerini şöyle sürdürdü:
“Torba Yasa işsizlik sigortası fonunu da sermayenin emrine sunuyor. İşsizlik fonunda bugüne kadar 59 milyar lira toplanmıştır. 14.5 milyar lira harcandı. 3,5 milyar lira ödendi. 11,5 milyar lira ise yol, GAP adı altında sermayeye kaynak olarak aktarıldı.
Aralık ayı itibarıyla 170 bin işsize 69 milyon lira ödenmişken, her ay işverenlere 450 milyon kaynak aktarılmış… Bu kaynak Türkiye’deki 5 milyon işsiz, aç insana ayrılabilirdi.
Hükümet işsizlik sigortası yardımını sermayenin emrine vermektedir. Oysa bu ülkede yaşayan insanların çoğunluğu açlık sınırıyla karşı karşıya bulunuyor. Başbakan Türkiye’nin dünyanın gelişmiş 17. Ekonomisi olduğunu söyleyerek öğünüyor…
TÜİK rakamlarına göre yoksulluk sınırı 3 bin lira, açlık sınırı ise 900! Asgari ücret 600 lira! Toplumun yarısı açlık sınırının altında yaşıyor. Kimler büyüyor. Yine devletin rakamlarından örnek verelim… İlk 500 firma karını yüzde 83 katlamış. 13 olan dolar milyarderinin sayısı 28’e çıkmış… Büyüyen Türkiye bu!...
Şimdi de işçinin işsizlik sigortasına göz dikilmiş! Kriz yandaşları teğet geçmiş, ama çalışanları delip geçmiştir.”
MEYDANLARDAYIZ…
Torba yasaya karşı olduklarını bildiren Süleyman Çelebi şu açıklamayı yaptı:
“Bu süreçte hak gasplarına karşı duruşlarımızı daha etkin kılacağız. Sırada bölgesel asgari ücret var. Eğer ses veremezsek, asgari ücretin seçimlerden sonra kaldırılması gündemde. Bu saldırıya karşı direnmelidir. DİSK olarak bu anlamda sorumluluğumuzun bilincindeyiz, sokaklarda, her alanda mücadele edeceğiz. Kıdem tazminatının da seçim sonrasında kaldırılması gündemde. Biz bu vurgun, kapkaç yasasına karşıyız. Sokaklardayız, Eylemdeyiz. Bu konu DİSK’e ihale edildi derdinde de değiliz. !
1980 yılında nüfus 42 milyondu. Sendikalı işçi sayısı ise 2,5 milyon… Şimdi nüfus 74 milyon, sendikalı sayısı 765 bin! Dünyanın hiçbir yerinde işçi sendika için notere gitmez, yüzde 10 baraj, yüzde 50 artı 1 işletme barajı olmaz!
Bursa mutabakatı vardı, iki yıl oyaladılar… Bolu’da T. İş, Hak İş, DİSK ve Bakan katıldı. Belli bir noktaya gelinildi. Noter kaldırıldı, baraj binde 5’e çekildi. İşçi temsilcisine çalışma güvencesi de dahil bir dizi düzenleme yapıldı. Türk İş tamam dedi, tam imza aşamasındayken, Türk İş kaytardı. Mutabakat imzalanmadı, oysa imzalansaydı, ibraz nefes alınacaktı…
Açlık sınırı 900, Asgari ücret 600 Lira… Türk İş ne yaptı, muhalefet şerhi koydu. Muhalefet, adam gibi tepki koymaktır. Bu konuyu yargıya taşıyoruz. Ayrıca, alanlarda da asgari ücret konusunu sürekli gündeme getireceğiz. 12 ay boyunca gündemimizden düşmeyecek…
Diğer konumuz ise sendikalar yasası işçi sınıfının deli gömleğidir, 27 yıldır bunun içindeyiz. Her yıl İLO, Avrupa Birliği gündeme getiriyor, ama hiçbir şey değişmiyor. 12 Eylül faşizminden hesap soracağız, diyorlar. 12 Eylül’ün gerçek ürünü olan Sendikalar Yasası ile niye hesaplaşılmıyor…”
GÜÇBİRLİĞİ ŞART!
Emekçilerin dayanışma içerisinde olmalarının şart olduğunu bildiren Çelebi,
“Emekçi gözlüğü ile bakan herkesin bir arada olması gerekiyor. Duyarlılık belli, bölgesel işbirliklerini de çok önemsiyoruz. Açık yüreklilikle ifade ediyorum. Ülkede demokrasiden, barıştan yana olan herkesin bir arada olması gerekiyor. Türkiye’de bir kuşatılmışlık, sinmişlik var… Türk İş de, torba yasadan memnun değil. Öne geçsinler, biz arkada durmaya razıyız… Yeter ki, duyarlılık göstersinler, sürecin aşılmasına katkıda bulunsunlar. Türk İş Taksim eylemine katıldı, bizim için çok anlamlıydı, emek hareketinin bu süreçte etkili iradesine açığız. Sokaklarda olacağız, ant içtik… Bu hareketliliğimiz, başta CHP olmak üzere muhalefet partilerini de etkileyecektir. Onlar da bunun hesabını veremezler. Sendikal hareket de bu ihanetin hesabını veremez…
Bu konuda, Türk İş’e, Hak İş’e, TMMOB’a, TTB’ye demokrasiden yana tüm güçlere ortak hareket çağrısı yaptık. Biz geride dururuz… Yeter ki sınıfa ihanet edilmesin. Birlik olmaya sonuna kadar varız. Bu yasaya karşı birlik sağlamayanlar, sermaye ile kol kola girdiklerini ilan etsinler…
Bizim tek başımıza gücümüz yetmez, ne yapalım peki? Kış uykusuna mı yatalım? DİSK bu değil. Sonuna kadar direnmek namus borcumuzdur.” Dedi.
Toplantıda Konuşan DİSK Güney Marmara Temsilcisi Ayhan Barışıcı da Torba Yasa’ya karşı olduklarını bildirdi. Barışıcı “İşsizlerle birlikte işçi sınıfının sorunları da her geçen gün büyüyor. 12 Eylül’de referandumda temizlemek isteyenler, 12 Eylül’ün işçi sınıfı üzerinden yapıldığını yok sayıyorlar. İşçiler Örgütlü değil, çünkü işçi sendikaları devletin ve sermayenin kontrolünde. Sermaye üretim ve geçim araçlarını tekeline aldı. Temel sorun işsizliktir. Tunus’ta, Yunanistan’da ve diğer ayaklanmalar boyalı basın tarafından yolsuzluğa isyan olarak yorumlanıyor. Oysa bal gibi de işsizliğe isyandır. İşçi ve işsizlerin isyanıdır. İşsizlik en önemli sorundur. AKP’nin Ulusal istihdam stratejisi çalışmaları torba yasanın temel metnidir. Çünkü bu çalışmada, işsizlik istihdamın yüksek maliyeti, istihdam piyasasının katılığı gibi konular gündeme getirilmiştir. Torba yasadaki maddelerle her türlü esnek, kısmi çalışmanın önü açılmıştır. Bu işin sonu kölelik düzenidir. Buna karşı en önemli araç olan sendikaların da durumu ortadadır” dedi..
