Büyükçekmece Seçim Kurulu Başkanı görevden alındı.
29 Mart 2009 seçimleriyle ilgili ilginç bir dosyayı açmak istiyoruz:
Oy
hırsızlığını...
AKP’li Belediye Başkanı Vehbi Orakçı aday
gösterilmiyor; yerine AKP İlçe Başkanı Yusuf Uzun konuyor. Orakçı bu kez
bağımsız aday oluyor; CHP’den de Doç. Dr. Vecdet Öz aday gösteriliyor.
Seçim gecesi bir sürü ‘numara’ dönüyor ve seçimi AKP’li Uzun’un aldığı
açıklanıyor.
Doç. Öz hilelerin peşine düşüyor ve seçim gecesi “AKP
sandık kurullarına müdahale etti” ve “seçimlere hile karıştı” iddiasında
bulunuyor. Vecdet Öz’e oy veren 30 bin kişi Büyükçekmece’deki İlçe
Seçim Kurulu binası önünde eylem yapıyor. Bu arada Adli emanetteki “Oy
torbalarındaki oylar değişiyor” ihbarı üzerine polis Büyükçekmece Adliye
binası önünde yer alan oy tasnif çadırına baskın yapıyor. Yapılan olay
yeri incelemesinde CHP’ye ait yerlere atılmış ve imha edilmiş op
pusulaları ile çok sayıda resmi mühür ele geçiriliyor.
Seçimlerden
birkaç gün sonra da yine gelen bir ihbarla 28-29 Mart gecesi civar
otellere ve çeşitli adreslere yığma ‘sahte seçmen’ getirildiği
öğreniliyor ve yapılan araştırmalarda belgelerle iddiaların doğru olduğu
belirleniyor. Ayrıca CHP’ye ait çok sayıda oy pusulasının üzerinde İlçe
Seçim Kurulu Müdürü İbrahim Doğan tarafından bizzatihi tahribat
yapılarak bu oyların geçersiz oy kapsamına alınmasının sağlandığı
anlaşılıyor.
İlçe Seçim Kurulu Başkanı İbrahim Doğan hakkındaki suç
duyurusunu o zamanki CHP İlçe Başkanı Yücel Aslıoğlu yapıyor.
İBRAHİM
DOĞAN
Dr. Vecdet Öz şunları söylüyor:
“Bu operasyonda
yalnızca başkan adayına ait oyların hedef alındığı ve yapılan tüm
hileler ile yaklaşık tespit edilebilen rakama göre 4000 oyun yok
edildiği sanılıyor. Resmi kayıtlara göre ise benim seçimi 320 oyla
kaybettiğim görülüyor. Ama bu işin mücadelesini bırakmadım.”
Tam 1
yıl üç ay süren bir hukuk savaşı... “Bunun sonucunda adli makamların
incelemesi tamamlandı, yapılan tüm şikayetlerin doğru olduğu belgelendi
ve başsavcılık tarafından İlçe Seçim Kurulu Müdürü İbrahim Doğan açığa
alınarak, ‘menfaat temin etmek suretiyle görevi kötüye kullandığı
anlaşılmıştır’, ifadesiyle ‘seçimlere hile karıştırmak’ suçundan
hakkında savcılığın hazırladığı iddianameyi mahkemeye verildi.”
Yani
ilk defa yargı, seçim sonrasında oy hırsızlığını tespit ediyor.
Duruşma
önümüzdeki günlerde başlayacak...
BEYOĞLU VE ÇEKMEKÖY
Adli
Tıp’çı olan Dr. Vecdet Öz diyor ki:
“Çekmeköy ve Beyoğlu gibi yine
hileli bir şekilde seçimleri kaybeden belediyelerin adayları bu mücadele
yolunu seçmedikleri için bugün kaderlerine razı olarak kaybetmiş gibi
görünseler de Beylikdüzü’nde verilen bu hukuk mücadelesi bu ilçelerde ve
ülke genelindeki oylara belediyenin mağduriyetlerinin sesi olmuştur.
En
önemlisi de şunu söylüyor:“Bugün haksız bir şekilde hile yolu ile
makamlarında oturan AKP’li belediye başkanlarının umarım vicdanları
rahattır. Bu geçmişte alınan %47’lik genel seçim oylarının da ne şekilde
alındığının göstergesidir. Ben rüştümü ispat etmek zorunda olduğum için
bu mücadeleye girdim. Bu mücadelem henüz bitmedi, devam edecek.”
Yargının,
Seçim Kurulu’na dokunmasını dikkatle izlemek gerekiyor.
Dili mi tutuldu?
İZMİR’den, eski bakanlardan Rıfat Serdaroğlu Başbakan’a sesleniyor;
“Dili
mi tutuldu?” diyor:
“Siz hiç Başbakan Tayyip Bey’in, televizyonlara
çıkıp konuşma yapmadan bir gün bile geçirdiğini duydunuz mu? Yaklaşık 10
gündür Tayyip Bey’den ne ses var. Ne de nefes!”
Yazısının sonunu
şöyle bağlıyor: “Tayyip Bey, Obama biraderinize çok kırıldığınızı
biliyoruz ve sizi anlıyoruz. Fakat bizleri de Tayyip’siz bırakmaya hiç
hakkınız yok. “Can’dan” olmasa bile, ”Cam’dan” konuşun.
İnanın
sıkıntıdan patladık!”
İLO’suz sendikacılığın faturası
DİSK/Genel İş Sendikası Trakya Şubesi Keşan’da Kale Madencilik’e ait
maden ocağında 3 işçinin göçük altında kalması üzerine yaptığı
açıklamada;
“Önlem alınmayan, insana yatırım yapılmayan işyerlerinin
faaliyetlerine izin verildiği, işçi sağlığı ve güvenliği konusunda
mevzuatın piyasanın acımasız koşullarına terk edildiği, uzmanların,
sendikaların ve meslek örgütlerinin etkisizleştirildiği müddetçe,
yaşadığımız bu cinayetlerin sorumlusu sadece işletmeler değil bunlara
göz yuman hükümet olacaktır” dedi.
Sahi Türkiye, İLO’da onaylanan iş
güvenliği sözleşmesini niye imzalamıyor?
Anayasanı al da git
ÖNÜMÜZDEKİ referandumda halk AKP’ye ne mesaj verecek dersiniz?
İşsizlik, yolsuzluk, terör, kutuplaşma, yorgunluk, adaletsizlik varken
muhtemelen “Anayasa’nı da al git” diyecek! Engin BALIM
Referandum
YSK Başkanlığına... Anayasa değişikliğinin Anayasa Mahkemesi’nce
kısmen iptalini CHP gibi meşru görüyorsanız yeni
oluşan metnin yüce
Meclis’in iradesi dışında oluştuğundan referandum işlemini ancak eski
metinle yapabilirsiniz. AKP gibi meşru görmüyorsanız sadece Meclis’ten
çıkan metni işleme koyabilirsiniz. Tarihi ve geleceğimizin bekası
nedeniyle arz ederim. Mehmet FEYYAT
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Elektrik ve su faturalarında da
soygun var
AKBİL ile ilgili yazınıza ilaveten bir ekleme yapmak istedik...
Elektrik, su faturaları bildiğiniz gibi aylık gelirdi. Şimdi 1,5 ile 2
ayda bir, kullanım kotalarını aşıp tarife ikiye katlasın diye özellikle
geciktirilerek geliyor. İstanbullu olarak artık bu yasal soygunlardan
bıktık... Saygılar... Emir ERCAN
VATANDAŞ ‘ince ince’ soyuluyor. AKBİL’den sonra OGS’de neler oluyor;
ne götürülüyor. Bekleyiniz.
29 Mart 2009 seçimleriyle ilgili ilginç bir dosyayı açmak istiyoruz:
Oy
hırsızlığını...
AKP’li Belediye Başkanı Vehbi Orakçı aday
gösterilmiyor; yerine AKP İlçe Başkanı Yusuf Uzun konuyor. Orakçı bu kez
bağımsız aday oluyor; CHP’den de Doç. Dr. Vecdet Öz aday gösteriliyor.
Seçim gecesi bir sürü ‘numara’ dönüyor ve seçimi AKP’li Uzun’un aldığı
açıklanıyor.
Doç. Öz hilelerin peşine düşüyor ve seçim gecesi “AKP
sandık kurullarına müdahale etti” ve “seçimlere hile karıştı” iddiasında
bulunuyor. Vecdet Öz’e oy veren 30 bin kişi Büyükçekmece’deki İlçe
Seçim Kurulu binası önünde eylem yapıyor. Bu arada Adli emanetteki “Oy
torbalarındaki oylar değişiyor” ihbarı üzerine polis Büyükçekmece Adliye
binası önünde yer alan oy tasnif çadırına baskın yapıyor. Yapılan olay
yeri incelemesinde CHP’ye ait yerlere atılmış ve imha edilmiş op
pusulaları ile çok sayıda resmi mühür ele geçiriliyor.
Seçimlerden
birkaç gün sonra da yine gelen bir ihbarla 28-29 Mart gecesi civar
otellere ve çeşitli adreslere yığma ‘sahte seçmen’ getirildiği
öğreniliyor ve yapılan araştırmalarda belgelerle iddiaların doğru olduğu
belirleniyor. Ayrıca CHP’ye ait çok sayıda oy pusulasının üzerinde İlçe
Seçim Kurulu Müdürü İbrahim Doğan tarafından bizzatihi tahribat
yapılarak bu oyların geçersiz oy kapsamına alınmasının sağlandığı
anlaşılıyor.
İlçe Seçim Kurulu Başkanı İbrahim Doğan hakkındaki suç
duyurusunu o zamanki CHP İlçe Başkanı Yücel Aslıoğlu yapıyor.
İBRAHİM
DOĞAN
Dr. Vecdet Öz şunları söylüyor:
“Bu operasyonda
yalnızca başkan adayına ait oyların hedef alındığı ve yapılan tüm
hileler ile yaklaşık tespit edilebilen rakama göre 4000 oyun yok
edildiği sanılıyor. Resmi kayıtlara göre ise benim seçimi 320 oyla
kaybettiğim görülüyor. Ama bu işin mücadelesini bırakmadım.”
Tam 1
yıl üç ay süren bir hukuk savaşı... “Bunun sonucunda adli makamların
incelemesi tamamlandı, yapılan tüm şikayetlerin doğru olduğu belgelendi
ve başsavcılık tarafından İlçe Seçim Kurulu Müdürü İbrahim Doğan açığa
alınarak, ‘menfaat temin etmek suretiyle görevi kötüye kullandığı
anlaşılmıştır’, ifadesiyle ‘seçimlere hile karıştırmak’ suçundan
hakkında savcılığın hazırladığı iddianameyi mahkemeye verildi.”
Yani
ilk defa yargı, seçim sonrasında oy hırsızlığını tespit ediyor.
Duruşma
önümüzdeki günlerde başlayacak...
BEYOĞLU VE ÇEKMEKÖY
Adli
Tıp’çı olan Dr. Vecdet Öz diyor ki:
“Çekmeköy ve Beyoğlu gibi yine
hileli bir şekilde seçimleri kaybeden belediyelerin adayları bu mücadele
yolunu seçmedikleri için bugün kaderlerine razı olarak kaybetmiş gibi
görünseler de Beylikdüzü’nde verilen bu hukuk mücadelesi bu ilçelerde ve
ülke genelindeki oylara belediyenin mağduriyetlerinin sesi olmuştur.
En
önemlisi de şunu söylüyor:“Bugün haksız bir şekilde hile yolu ile
makamlarında oturan AKP’li belediye başkanlarının umarım vicdanları
rahattır. Bu geçmişte alınan %47’lik genel seçim oylarının da ne şekilde
alındığının göstergesidir. Ben rüştümü ispat etmek zorunda olduğum için
bu mücadeleye girdim. Bu mücadelem henüz bitmedi, devam edecek.”
Yargının,
Seçim Kurulu’na dokunmasını dikkatle izlemek gerekiyor.
Dili mi tutuldu?
İZMİR’den, eski bakanlardan Rıfat Serdaroğlu Başbakan’a sesleniyor;
“Dili
mi tutuldu?” diyor:
“Siz hiç Başbakan Tayyip Bey’in, televizyonlara
çıkıp konuşma yapmadan bir gün bile geçirdiğini duydunuz mu? Yaklaşık 10
gündür Tayyip Bey’den ne ses var. Ne de nefes!”
Yazısının sonunu
şöyle bağlıyor: “Tayyip Bey, Obama biraderinize çok kırıldığınızı
biliyoruz ve sizi anlıyoruz. Fakat bizleri de Tayyip’siz bırakmaya hiç
hakkınız yok. “Can’dan” olmasa bile, ”Cam’dan” konuşun.
İnanın
sıkıntıdan patladık!”
İLO’suz sendikacılığın faturası
DİSK/Genel İş Sendikası Trakya Şubesi Keşan’da Kale Madencilik’e ait
maden ocağında 3 işçinin göçük altında kalması üzerine yaptığı
açıklamada;
“Önlem alınmayan, insana yatırım yapılmayan işyerlerinin
faaliyetlerine izin verildiği, işçi sağlığı ve güvenliği konusunda
mevzuatın piyasanın acımasız koşullarına terk edildiği, uzmanların,
sendikaların ve meslek örgütlerinin etkisizleştirildiği müddetçe,
yaşadığımız bu cinayetlerin sorumlusu sadece işletmeler değil bunlara
göz yuman hükümet olacaktır” dedi.
Sahi Türkiye, İLO’da onaylanan iş
güvenliği sözleşmesini niye imzalamıyor?
Anayasanı al da git
ÖNÜMÜZDEKİ referandumda halk AKP’ye ne mesaj verecek dersiniz?
İşsizlik, yolsuzluk, terör, kutuplaşma, yorgunluk, adaletsizlik varken
muhtemelen “Anayasa’nı da al git” diyecek! Engin BALIM
Referandum
YSK Başkanlığına... Anayasa değişikliğinin Anayasa Mahkemesi’nce
kısmen iptalini CHP gibi meşru görüyorsanız yeni
oluşan metnin yüce
Meclis’in iradesi dışında oluştuğundan referandum işlemini ancak eski
metinle yapabilirsiniz. AKP gibi meşru görmüyorsanız sadece Meclis’ten
çıkan metni işleme koyabilirsiniz. Tarihi ve geleceğimizin bekası
nedeniyle arz ederim. Mehmet FEYYAT
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Elektrik ve su faturalarında da
soygun var
AKBİL ile ilgili yazınıza ilaveten bir ekleme yapmak istedik...
Elektrik, su faturaları bildiğiniz gibi aylık gelirdi. Şimdi 1,5 ile 2
ayda bir, kullanım kotalarını aşıp tarife ikiye katlasın diye özellikle
geciktirilerek geliyor. İstanbullu olarak artık bu yasal soygunlardan
bıktık... Saygılar... Emir ERCAN
VATANDAŞ ‘ince ince’ soyuluyor. AKBİL’den sonra OGS’de neler oluyor;
ne götürülüyor. Bekleyiniz.